Acılı kardeş, 30 yıl önce kaybolduktan sonra öldüğü söylenen ağabeyini arıyor
AKSARAY’DA 19 YAŞINDA AKLİ DENGESİNİ KAYBETTİKTEN SONRA KAYBOLAN VE 1990 YILINDA TRAFİK KAZASINDA ÖLDÜĞÜ SÖYLENEN AĞABEYİNİN YAŞADIĞINA İNANAN HACI MUSTAFA KİBRİT, ABİSİNİN CENAZESİNE ULAŞAMAYINCA İL İL GEZEREK AĞABEYİNİ ARIYOR.
Aksaray’da 19 yaşında akli dengesini kaybettikten sonra kaybolan ve 1990 yılında trafik kazasında öldüğü söylenen ağabeyinin yaşadığına inanan Hacı Mustafa Kibrit, cenazesine ulaşamadığı ağabeyini il il gezerek arıyor.
Aksaray’da 1989 yılında akli dengesini kaybeden Ahmet Yaşar Kibrit (19), akli dengesinin kaybetmesinden 3 hafta kadar sonra evden çıkarak bir daha geri dönmedi. Kaybolan oğlunu aramak için yollara düşen baba Mevlüt Kibrit (51), il il gezerek oğlunu aradı. En son Adana’da izine rastlayan baba Mevlüt Kibrit, hastane yönetimine gösterdiği fotoğrafla oğlunun bir trafik kazasında öldüğünü ve belediye tarafından kimsesizler mezarlığına kaldırıldığını öğrendi. Bunun üzerine hastane yönetimi tarafından baba Mevlüt Kibrit’e bir ölüm raporu verildi. Oğlunun öldüğünü öğrenen baba Mevlüt Kibrit, 1 yıl sonra geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. 30 yıl sonra akrabalarından ve eş dosttan ağabeyinin orada burada veya televizyonda görüldüğünü duyan Hacı Mustafa Kibrit (43), bu duyumların üzerine ağabeyini arama kararı aldı. 1990 yılında verilen ölüm raporu ve ağabeyine ait 2 kare fotoğrafla Adana Devlet Hastanesine ve Adana Büyükşehir Belediyesine giden Hacı Mustafa Kibrit, ağabeyinin öldüğüne dair hiçbir belge ve bulguya rastlamadı. Hastane yönetimi böyle bir ölüm olayının olmadığını belirtirken, belediye ise böyle bir cenazenin olmadığını söyledi. Bunun üzerine ağabeyinin yaşadığına dair umutları artan Hacı Mustafa Kibrit şimdi yetkililerden yardım bekliyor.
Öldüğüne dair hiç bir emare yok
Başında geçen olayı anlatan Hacı Mustafa Kibrit, “1989 yılında ağabeyim akli dengesini yitiriyor. Sonrasında ağabeyim kayboluyor. Bu sırada babam il il aramaya başlıyor. Mersin, Ankara, Konya’ya giderek il il aradı. Son olarak da Adana’ya gitti. Adana’da karakollar ve hastane yönetimine soruyor. Oradaki hastane yönetimine ağabeyimin fotoğrafını göstermiş. O dönem ki hastane yönetimi ağabeyimin fotoğrafını tanıyarak ağabeyimin trafik kazasında öldüğünü söylüyorlar. Olay yerinde vefat etmiş. Acile getirdiklerinde zaten öldü denilmiş. 15 gün sonra da cenazeyi belediye kimsesiz olarak kaldırdı deniliyor. Bunun üzerine babam ölüm kağıdı istemiş nüfustan düşürmek için. Bu olay daha sonra bu şekilde kapanmış. Bizlerde küçüktük. Nihayetinde son 1-2 yıl içinde eş dost, akrabalarımız ağabeyimi gördüklerini söylemeye başladılar. Ben de bunun üzerine arama kararı aldım. Belki yaşıyordur dedim ve Adana’daki hastane yönetimine gittim. Yapılan araştırmalarda böyle bir şahsın ölmüş olduğuna dair bir belge yok diyorlar. Belediyeye gidiyorum böyle bir cenazenin olmadığını söylüyorlar. CİMER’e başvuru yaptım. CİMER’de kayıtlara göre ölmedi diyor. Öldüğüne dair hiçbir şey yok. Hiçbir sonuca ulaşamadım. Elimde ölüm kağıdı var. Bu konuyla ilgili tüm büyüklerimizden destek istiyorum. Ağabeyimin yaşadığına inanıyorum. Çünkü araştırmalarıma göre cenazesine ulaşamadım. Ölüm raporuna göre ne belediye ne de hastane yönetiminden bir sonuç alamadım. Böyle bir şahıs ölmüş olarak yok diyorlar” dedi.