7 yıllık inovasyon gözlemi kitap oldu
GAZETECİ VE YAZAR MUSAB TURAN, GAZETECİLİK HAYATINDA TAKİP ETTİĞİ BASIN TOPLANTILARINI, YURT DIŞI SEYAHATLERİNİ VE BİLİM KURGU ALANINDA YAZDIĞI BLOG YAZILARINI İNOVASYÖN İSMİYLE KİTAPLAŞTIRDI.
Gazeteci ve yazar Musab Turan, gazetecilik hayatında takip ettiği basın toplantılarını, yurt dışı seyahatlerini ve bilim kurgu alanında yazdığı blog yazılarını İnovasyön ismiyle kitaplaştırdı.
7 yılı aşkın süredir ekonomi, girişimcilik ve teknoloji haberleri yapan Turan, mesleki hatıralarını, gözlemlerini ve toplumsal inovasyonla ilgili kanaatlerini İnovasyön ismiyle kitap haline getirdi. Bir muhabirin gözlemleri üzerine inşa edilen eserde; ekonomi gazetecilerinin her sektörün içine girip çıkmaları sayesinde edindiği bilgiler, çıkarımlar ve fikirler Musab Turan’ın zihninden okurlara ulaştırılıyor.
Kitapta QR kodlar var
Kitapta; insanoğlunun 2024 yılında Ay’a kalıcı olarak dönmesi, Elon Musk’ın stratejisi doğrultusunda 2028’de ilk Mars kolonisinin kurulması, Japon teknoloji yatırımcısı Masayoshi Son’un 100 milyar dolarlık Vizyon Fonu, elektrikli araçlar, drone’lar ve dünyanın geleceğini şekillendiren teknolojilerle ilgili bilgiler veriliyor.
Türk girişimcilik ekosisteminde ne gibi başarılı işlerin yapıldığı ve bunların gelişim süreçleri de kitapta ele alınıyor. Ayrıca kitapta Qr kodlar yardımıyla okura teknoloji dünyasının hayal gücünü zorlayan videoları aktarılırken, Elon Musk ve Mars kolonisi, Amazon’un sahibi de olan milyarder Jeff Bezos’un ağır sanayiyi Ay’a taşıma planları gibi pek çok konu ele alınıyor.
“Toplumumuza yönünü tayin edecek olan unsur inovasyondur”
İnovasyön isinli kitabıyla ilgili konuşan Turan, habercilik döneminde daha çok girişimcilik ve inovasyon ekosistemleri ile ilgilendiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Nerede yeni bir girişimci buluş geliştirmiş, patent almış, topluma; hayata ve ekonomiye dokunacak yeni bir icat çıkarmış, ben oradaydım. Onların haberlerini yaptım ve istedim ki, 7 yıllık bu serüven boyunca hem gözlemlerimi hem de ilham verici bulduğum eserleri bir kitapla ortaya çıkarayım. Sonunda ’İnovasyön’ isimli kitabı yazdım. Burada ufak bir kelime oyunu var. İnovasyon, modern ekonomilerin dinamosu görünümde. Akılcı yeniliklerden beslenen kültür anlamında… Yani bugün kullandığımız çok pahalı cep telefonları, elektrikli araçlar inovasyon kültürü ile yapıldı. Ben de burada diyorum ki; toplumumuza yönünü tayin edecek olan unsur inovasyondur.”
“Çocuklarımız Mars’taki bilim ekiplerinde bulunacak mı?”
“Kitapta insanoğlunun tarihini ele aldım” diyen Turan, şunları söyledi:
“İnsanoğlu bilinen tarih boyunca yeni şeyler icat etmeyi, bulmayı, keşfetmeyi sevmiş. Bu bizim genlerimizde var. İnsanoğlu önce ateşi buldu, sonra yazıyı, matbaayı buldu. Sanayi Devrimi’nde ise buharlı makineleri icat etti. Bu süreç böyle devam ederken, Türk toplumu olarak şöyle bir yol ayrımındayız: Bundan 8-9 yıl sonra insanoğlu Mars’ta koloniler kurarak yaşayacak noktaya geliyor.
Dünyanın en zengin iş adamı Jeff Bezos, Blue Origin isimli firmasıyla dünyadaki ağır sanayiyi aya taşımayı planlıyor. Böyle bir dünyada bizim çocuklarımız acaba Mars’taki o bilim ekiplerinde yer alacak mı? Yoksa ‘Mars’taki astronotların elbisesini ürettik kardeşim’ deyip bu küçük golün üzerine mi yatacak?’’
“Gavur yapmış’ derken bir parça utanalım istiyorum”
Kitabın içeriği hakkında bilgi vermeye devam eden Turan, “Kitapta önce makrodan giriyoruz, diyoruz ki; Elon Musk’ın 2028’de Mars’a yerleşim planı var. Bunun yanında ayda bir yerleşim kurulup daha sonraki uzay keşifleri için ayın üs olarak kullanılması, mars ve diğer gezegenleri keşif stratejileri var. Gezegenimiz böyle ekosistemlerle karşı karşıya iken, Türk toplumuna ayna tutmaya çalışıyorum.” dedi.
Turan, İnovasyön kitabını kaleme alırken ünlü yazar Grigory Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli kitabından ilham aldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Orada hayatım mimarı olmaktan bahseder. Finlandiya örneğini verir, Finlandiya 80-90 yıl öncesine kadar bataklıklar içinde verem ve hummadan kıvranan bir ülke. Orada bir grup insan çıkıyor ve durun diyor. Hayatı imar edeceğiz, boşvermişlik ve tembellik ile mücadele edeceğiz. Bunun neticesinde Finlandiya günümüzdeki Finlandiya oluyor. Eğitim alanındaki başarılarla dünyada örnek olan bir ülke haline geliyor. Bize Allah akıl fikir vermiş. Her birimizin yeteneği, zekası ve çevresi var. Pek çok imkana sahibiz. Tüm bunlar söz konusu iken biz, ’Gavur yapmış’ derken bir parça utanalım istiyorum. Kitabın yazılma öyküsü budur desek yeridir.”
Atatürk’ün dijital benliği hologramla ulusa sesleniyor
Kitabın en ilgi çekici bölümlerinden birisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hologram teknolojisiyle ulusa sesleniyor. Atatürk’ün dijital benliği, data bilimcisi Jeremy Howard’ın dünyaya duyurduğu Deep Learning temelli yapay zeka (AI) teknolojisiyle hayat buluyor.
Yazar Turan, kitabında yer verdiği Ata Tech Company başlıklı bölümde, Atatürk’ün dijital benliğini günümüz Türkiye’sini bizzat gözlemleyen bir dijital irade olarak tasvir ediyor. Kitapta yer alan ilgili bölümde şu ifadelere yer veriliyor: “Dünyada Atatürk hakkında saygın eserler vermiş ilim insanları Ata Tech’e davet ediliyordu ilk başlarda. Miralay onlara nezaketle ve bitmek bilmeyen kararlılığıyla izahatlar yapıyordu. Programın amacı günümüz Türkiye’sini müşahede eden bir Miralay’a mevcut durumda taraflara emirlerini, önerilerini anlatmasıydı.
Bunun için Ata Tech sadece Derin Öğrenme programıyla yetinemezdi. 1938’den bu yana yaşananlar da sisteme girildi.İkinci dünya savaşı, darbeler, Sovyetler’in yıkılışı, 11 Eylül, Irak, Kudüs başta olmak üzere, önemli bulunan kültür-sanat hadiselerinden asayişe ne varsa Ata’ya dijital olarak nakledildi. Sistem, sürekli kapasite artırımıyla kendini geliştiriyordu.”
“Müreffeh Türkiye idealini sahiplenin”
Kitaba göre Atatürk’ün hologramı televizyonlarda canlı yayınlanan bir toplantıda Türk milletine şu mesajı veriyor:
“Sahnede bulunan beyler Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşaması ve halkının refah içinde varlığını sürdürmesi adına kendi haklı davalarınızı bir kenara bırakın. Her birinizin bu toplumda farklı işlevleri, farklı karşılıkları var. Birbirinizden nefret etmek yerine, birlikte müreffeh Türkiye idealini sahiplenin.”
– Pepee’den kahve makinesine dünyayı fetheden girişimler
Musab Turan, Diga Kitap’tan çıkan eseriyle ilgili şu bilgileri verdi:
“İçeriğimizde bir de şundan bahsediyoruz: Türkiye’de başarılı pek çok işletme var. Örneğin; Pepee bizim milli çizgi film kahramanımız. Her yıl milyonlarca çocuğun öğrenme arkadaşı oluyor. Kitapta Pepee ve Pepee’nin fikir annesi Ayşe Şule Bilgiç’in girişimcilik hikayesi var. Yine peyniri bükme fikrini geliştiren peynir sektöründen öyküler var. Türk kahvesi makinesinin gelişim süreci bir vaka analizi olarak kitapta okura sunuluyor. Ali Koç ve Arçelik’in Türkiye’de geliştirilen yüksek katma değerli bu üründe nasıl yapıcı bir tutum sergilediğini ele alıyoruz. Bu tür öykülere de yer verdim. Bunların her biri, Türkiye’deki 3 milyonun üzerinde KOBİ’ye ilham vermesi amacıyla kitapta bulunuyor.”
Yazar Turan, kitabının hem öğrencilere hem de ülkenin geleceği hakkında düşünen yetişkinlere hitap ettiğini belirterek, eserde yer alan bilim-kurgu romanlarının okurlar tarafından heyecan verici olarak nitelendiğini söyledi.
Kitapta 7 yıl boyunca çeşitli tarihlerde aldığı notların, o notlarda da bilim kurgu hikayelerinin bulunduğunu dile getiren Turan, kafa açıcı ve ilgi çekici içeriklerin yer aldığını söyledi.
Turan, “Özellikle gençlerin, hayata değer katmak isteyenlerin alıp arada tırtıklanması istediğim bir eser oldu. Bunu, çocuğuma gururla miras bırakacağım. En büyük mirasım budur.” dedi.
Mahallelerde gençlerle buluşarak inovasyon kültürünü anlatıyor
Yazar Turan, istanbul’un fırsat eşitliği yakalayamamış semtlerinde bulunan çocuklar ve gençlerle bir araya gelerek inovasyon kültürünü anlattığını söyledi. Çocuklara kitabından hediye ederek, onlara yenilikçi ve analitik bakış açısı kazandırmayı hedeflediğini aktaran Turan, “Atatürk’ün harika bir sözü var: Bütün ümidim gençliktedir… Ben de aynı şeyi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.