223 yıllık demirciler arastasında 41 yıldır tarihi evlerin kilitlerini yapıyor
UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ’NDE YER ALAN SAFRANBOLU’DA 41 YILDIR KİLİT USTALIĞI YAPAN HÜSEYİN ŞAHİN ÖZDEMİR, 223 YILLIK DEMİRCİLER ARASTASINDA ECDATLARIN YAPTIĞI ÜRÜNLERİN AYNISINI YAPTIKLARINI SÖYLEDİ.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu’da 41 yıldır kilit ustalığı yapan Hüseyin Şahin Özdemir, 223 yıllık demirciler arastasında ecdadın yaptığı ürünlerin aynısını yaptıklarını söyledi.
Osmanlı kenti olan ve ‘En İyi Korunan 20 Kent’ arasında bulunan Safranbolu ilçesinde yer alan Tarihi Çarşısı’nda 1978 yılında çırak olarak başlayan kilit ustası Hüseyin Şahin Özdemir 41 yıldır görevini icra ediyor. 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü ve yaşama biçimi ile teknolojisini yansıtan tarihi Safranbolu Evleri ve konaklarına kilit ve tokmak yapan UNESCO tescilli kilit ustası Özdemir 223 yıllık demirciler arastasında zanaatını konuşturuyor. Kaybolmaya yüz tutmuş zanaatı ayakta tutmaya çalışan Özdemir, “Mesleğimiz kayıp zanaatlardan bir tanesi. Şuanda Unesco sayesinde ayaktayız. Ayaktayız dememizin sebebi, UNESCO’nun Türkiye’nin bazı ilçelerinde resmi olarak korumada olan yerlerin orijinal kapı dekorlarını yapıyoruz. Bunlarda kapıların kilitlerini, mandallarını kulplarını, menteşe ve çiviler olmak üzere kapı üzerinde nasıl bir metal bulundurmak isterlerse kapının üzerinde o metalleri döverek orjinaline uygun yapabiliyoruz” dedi.
“Ustalarımız asırlar önce ne yaptıysa onu yapabiliyoruz”
1796 tarihli Demirciler Arastasında çalışan Özdemir, geçmiş yıllardaki ustaların nesillere aktardığı birikimlerle o dönem yapılan ürünlerin aynısını yapabildiklerini belirterek, “Çünkü ustası, kalfası ve çırağı aynı dükkanlarda yetişme olduğu için işin yabancılığı yok. Şuan korumada olan binalarımızın üzerlerindeki kapı ve pencerelerdeki dekorları buradaki ustalarımız yaptı. Ustalarımız asırlar önce ne yaptıysa onu yapabiliyoruz” diye konuştu.
“Gençlik şuanda kolay iş çok para peşinde”
Yaptıkları zanaatların kaybolan meslekler arasında olmasından dolayı bu mesleği devam ettirecekleri kişilerin yetişip yetiştirilmemesinin sorulması üzerine Özdemir, “Çok çalışmadığımız bir yerden soru geldi. Çok zor bir soru oldu. Çünkü arkamızdan gelecek çırak, kalfa nesli tamamen bitti. Halbuki bir delikanlı 3-5 yıl usta yanında çalışsa kendi işinin patronu olacak ve kendi hürriyeti olacak. Bu arada işsizliğe de çözüm olmuş olacak. Böylece bu zanaatlar da devam etmiş olacak. Yani gençlik şuanda kolay iş çok para peşinde. Hiçbir şey çalışmadan kazanmak veya böyle bir iş icra etmek gibi bir şey yok. Çalışacağız, önce işimizi kabullenip seveceğiz. Başarı ondan sonra gelecek. Senin o başarını birileri görecek ki takdire şayan ve işin devamlılığı burada gelmiş olacak” ifadelerini kullandı.
“UNESCO mirasını devam ettirmek kolay bir şey değil” diyen Özdemir, şu ifadelere yer verdi: “Yaptığımız şeyleri tamamen samimi olarak özen göstererek yapıyoruz ki orijinline uygun olduğu için birileri gördü. Görenler bu yapılanların arananlar olduğunu ifade etti. Resmi restorasyonlarda kullanılan ve kullanılmaya tavsiye edilenlerde bunların olduğunu söyledi. Yurtdışında restorasyon çalışmaları yapan bir şirket temsilcileri buraya geldiklerinde bu yapılanları gördükten sonra o ihaleyi kabul edip yaptı. Orada hiç sıkıntı çekmeden ecdadın yaptığı bire bir aynısını biz burada yaptık teslim ettik.”
“ Eski yaşanmışlıkları görünce onu yaşamak istiyorlar”
Yaptığı tokmak ve kilitlerin geçmişi hatırlattığı için nostaljik bir hava oluşturduğunu kaydeden Özdemir, “Nostaljileri benimseyen kişiler buraya gelip gördükleri vakit hiç modası geçmeyen ürünler olduğu için merak ediyor. Dedelerinin evinde olduğunu söylüyorlar ve onların anısına buradan hediye alıp götürdükleri oldu. Eski yaşanmışlıkları görünce onu yaşamak istiyorlar. Ecdat ne yapmışsa en güzelini yapmış. Asırlarca kullanılan ürünler yapmış. Ecdat kendisi için bir şey yapmamış. En azından 3-4 asırlık kullanılacak ürünler yapmış. Yani kendisini düşünmemiş, kuşaktan kuşağa aktarılacak şekilde yapmış. Herkes kendi yaşı kadar bir şey yapmış olsaydı bizler bu eserleri, hatıraları bulamazdık” dedi.
Özdemir, geçmiş yıllarda ziyaret gelenlerin bayan mı erkek mi olduğu kapı düzenekleri ve kapı tokmaklarından belli olduğunu söyledi. Gençlere de tavsiyelerde bulunan Özdemir şöyle konuştu:
“Günlerce bilgisayar başında oturmasınlar. Hiçbir zanaat yoktur ki evini geçindirmesin. Her zanaat başkasının işinden daha güzeldir. En azından hürriyeti vardır. Hürriyet hiçbir maddiyata değişilmez. Çocukları yönlendirecek anne ve babalar bir zanaata versin. Bir usta yanında zanaat dalında çıraklığını yapsın. Çıraklık yapacak delikanlı da kendini yönlendirsin. Şunda para çok bunda para çok diye özenmesin. Kendi merakı neyse onu yapsın. Çünkü severek yapılan her iş başarılı oluyor.”