“2020 franchise yılı olacak”
DEALER KURUCUSU YAHYA PULAT
Türkiye’de farklı sektörlerde franchise veren yaklaşık bin girişim bulunuyor. 25 bin şube ile hizmet veren bu girişimlerin yalnızca yüzde 15’inin 5 yılın sonunda ayakta kalabildiği belirtiliyor. 2020’nin franchise sektörü için önemli bir yol ayrımı olması bekleniyor.
Tüm markaların zorlu bir virajdan geçtiği 2019 yılı sonrası 2020, ekonomik gelişmelere paralel olarak pek çok sektörde yalnızca başarılı olanların ayakta kalabileceği bir yıl olması öngörülüyor. Dealer Kiralama ve Franchise Danışmanlık şirketinin yaptığı değerlendirmeye göre, Türkiye’de franchise çalışması yapan bine yakın girişim bulunuyor. Bu sayının içinde yaklaşık 200 marka bilindik ve görünürken, söz konusu girişimler 25 bin şube ile faaliyet gösteriyor. Bu şubelerin yüzde 20’si her yıl yenilenirken, 5 yılın sonunda yalnızca yüzde 15’i ayakta kalıyor. Başarı oranının düşüklüğüne dair yapılan araştırmada, markalaşmayla ilgili çalışmalar ve sürdürülebilir yapılar kurmadaki yetersizliğin temel iki sorun olduğu öne çıktı.
“Yalnızca tüketicinin değil çalışanların da marka aidiyeti oluşturulmalı”
Pazardaki boşluğu değerlendiren ve güçlü operasyon altyapısıyla öne çıkan şirketlerin 2020’de ciddi bir büyüme elde edeceğini aktaran Dealer kurucusu Yahya Pulat, “2020 ayakta kalanların ve yenilenenlerin yılı olacağından tertemiz, yeni bir hikâye yazılmalı. Aynı yöntemleri deneyerek farklı netice alınamayacağından işletmelerin ruhunu değiştirecek köklü adımlar atılmalı. 2019’un ardından mutluluk esaslı bir sunumla hem çalışanda hem de hedef kitlede marka aidiyeti oluşturulmalıdır. Gerçek başarı için ofis katlarından ve yapay anket sonuçlarından vazgeçip sokaklara caddelere inmeli, kullanıcı deneyimini yaşayarak iş geliştirilmelidir.” dedi.
“Markalaşan Türk girişimler yurt dışı fonların radarına girebilir”
Franchise almanın ticari bir iş modelinden ziyade, popüler olan bir şeyi edinme veya bir moda satın alma olarak algılandığını ifade eden Pulat, franchise yatırımlarında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle belirtti: “Mesele çok sayıda franchise mağaza açmak olmamalı. İşini doğru yapacak yatırımcılarla iş birliği yapmak olmalı. Franchise sistemlerinde yapılması gereken bir bilgisayar yazılımı gibi süreçleri kodlayarak sürdürülebilirliği sağlamak. Konumlandırmasıyla farklılaşan, iletişim ve inovasyona önem veren markaların yurt dışı fonlara göz kırpması büyük olasılık. Bir marka sahibinin en az 5 gelişmiş ülkede ekibiyle AR-GE ve ÜR-GE yaparak sahaya doğru ürün çıkarmalı aksi halde ortaya konan ürün tesadüfi bir önseziden öteye gidemez. Yetişmiş işgücü bu sektörün kanayan yarası bugüne kadar çözmeyi başaran marka sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunu gelirin dağılımındaki adaletsizliğe, profesyonelleşemeyen şirket sahiplerine bağlıyorum. Personeliniz mutlu değilse sizin markanızın başarılı olma şansı yok.”
“Her yer klon markalarla dolu”
Özgün marka oluşturamamanın işletmelerin sonunu getirdiğini aktaran Pulat, “Franchise sektörü oldukça dinamik ve ekonomik şartların değişmesi, ticari denklemin yeniden oluşması markaların öngörülü olmalarını zorunlu kılıyor. Bakın 20 yıldır franchise veren kaç markamız var? Aklınıza gelmez; çünkü yok denecek kadar az. Peki yabancı marka kaç tane var. Hepsini hatırlarız; Mc Donalds, Burger King, Starbucks Bakış açımız değişmezse franchise sektörü ülkemizde gelecekte de böyle olacak. Hele böyle bir dönemde franchise sektöründe kartlar yeniden karılacak. Yeni iş modelleri oluşacak, yeni marka konumlandırma fikirleri gelişecek. Markaların bugünü değil 5 yıl sonrayı düşünmesi zorunluluk, yoksa ayakta kalamıyorlar. Kalamayacaklar da. Kahveden, hamburgere, köfteye, tekstile, takıya kadar her yer klon markalarla dolu. Bu markalarla geçici saman alevleri oluşuyor ama 10’uncu yılını gören markalarımız dahi olamıyor” dedi.
“Franchise yönetimi uzmanlık gerektiren bir alan”
Türkiye’de bir iş modeli olarak franchise yönetimi için geç de olsa son birkaç yıldır adım atıldığını belirten Yahya Pulat, “Franchise oldukça önemli bir yatırım kolu. Bunun belirli bir düzeyde uzmanlıkla yönetilmesi çok önemli. 400’den fazla franchise işlemi gerçekleşmesine aracılık ettik ve sorumluluğumuz franchise yatırımının gerçekleşmesi ile bitmiyor. İşletmenin karlılığını ve işletmecinin işe olan motivasyonunu da izliyoruz. 2018 -2019 periyodunda bünyemizdeki markaların 65 yeni franchise vermesini sağlayarak ekonomik zorluklara rağmen bir önceki yıla göre yüzde 22 büyüme göstermelerine destek olduk.” şeklinde konuştu.