Reklam
tvTürk

2019 yılı seracılık ve ihracat çalıştayı yapıldı

TÜRK SERACILIĞINA MODERNLEŞME YOLUNDA REHBERLİK ETMEK AMACIYLA KURULAN SERA YATIRIMCILARI VE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ (SERA-BİR), 2019 YILI SERACILIK VE İHRACAT ÇALIŞTAYINI ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRDİ.

  • Ekonomi
  • 25 Şubat 2019
  • 137 KEZ OKUNDU

Türk seracılığına modernleşme yolunda rehberlik etmek amacıyla kurulan Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği Derneği (SERA-BİR), 2019 yılı seracılık ve ihracat çalıştayını Antalya’da gerçekleştirdi.

Antalya’da bir araya gelen SERA-BİR üyeleri ve davetliler 2 gün süren çalıştayda seracılığın gündemini değerlendirdi. Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği Derneği (SERA-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Müslüm Yanmaz’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen çalıştaya yönetim kurulu üyelerinin yanısıra Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, Akdeniz Üniversitesi Bitki Koruma Fitopatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hüseyin Basım, dezenfektan firmaları, tarım makineleri firmaları, sera iç dizayn firması, fuar firması ve davetliler katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan SERA-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Müslüm Yanmaz, gündemi değerlendirdi. Yanmaz, “2019 yılı çalıştayımızda özellikle son 10 günde sıkça konuşulan seracılık faaliyetlerimizi değerlendiriyoruz. Son dönemde yaşanan fiyat değişiklikleri, toptancı halleri, aracılar, tanzim satış mağazalarının etkileri, hal yasasındaki değişikliğin üreticilere yansıması, ziraat bankası kredileri, seracılıkta zararlılarla mücadele, Jeotermal kullanımının etkileri, Rusya ihracatı ve yeni ihracat pazarları en önemli konularımız arasında. SERA-BİR ailesi olarak yapmış olduğumuz çalışmalarla ses getirmekteyiz. Yaklaşık 11 bin dönüm topraksız kültür seracılığın 8 bin 500 dekarı kapsayan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Bu sivil toplum kuruluşunda 4 bin 500 dekarda jeotermal enerjiyle ısıtma yapıyoruz. Diğer kalan 4 bin dekarda da kömürle ve doğalgazla ısıtma yapıyoruz. Ürünlerimizin yüzde 65-70’ini başta Rusya olmak üzere Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz. Genelde salkım domates üretiyoruz. Ve bu ürettiğimiz ürünler arılı sistemde sağlıklı, kimyasal ilaç kalıntısı olmadan iyi tarım uygulamaları ile yetiştirdiğimiz ürünler. Tarlada yetiştirilen domateslerden daha sağlıklı domatesler yetiştiriyoruz” dedi.

“Vatandaşa uygun fiyatlı ürün verilmesi konusunda hükümetin yanındayız”

Son dönemde gündemde olan tanzim satış mağazalarını da değerlendiren Yanmaz, “Özellikle son dönemde tanzim satış mağazaları ile ilgili yapılan birçok spekülasyona biz üretici birliği olarak şöyle bakıyoruz; vatandaşa daha uygun fiyata ürün vermek noktasında, ürünü alması noktasında hükümetin almış olduğu tedbirleri destekliyoruz. Özellikle aracıların, tüccarların ve hallerde meydana gelen bir takım sıkıntıların ortadan kalkması adına, talep ve arz dengesini sağlamak adına, üreticiden direkt alıp tanzim satış mağazalarında bu ürünlerin satışa konulması fiyatları aşağı çekti. Bu nedenle aracıların ortadan kalkmasıyla gerçekten üreticiden alınan fiyat direkt tüketiciye geçiyor. Bu önemli bir gelişme, önemli bir olay. Fakat piyasanın kendi dengeleri, kendi koşulları içerisinde bunun yaklaşık nisan ayının 15’inde, 20’sinde bu tanzim satış mağazalarının görevinin sonlanması gerekiyor ki hükümet yetkilileri de öyle açıklamalarda bulunuyor. 5 Mayıs itibarıyla zaten örtü altı ürünlerin tümü çıkıyor. Talepte meydana gelen artış, bizim ürün karşılamadığı için fiyatlar yükseldi. Avrupa’daki ağır kış şartları fiyatları yükseltti. Bunların tümünü bir araya getirdiğimizde de ürünler gerçekten aracılarla beraber fahiş fiyatlara yükseldi. Şu andaki mevcut konum itibariyle jeotermal seracılığın yapılabildiği tüm ortamlarda bu seracılığın desteklenmesi lazım. Ziraat Bankası kredilerinin daha da iyileştirilmesi gerekiyor. Geçen hafta açıklanan krediler teknolojik seralara dönük uygun krediler olmaktan çok uzak. Biz bunu yetkililer ile görüşüyoruz. Jeotermal seracılığın Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgelerinin Türkiye’de ivme kazanmasıyla bu daha önceden yaşadığımız sıkıntılar; ‘patlıcanın kilosu şu kadar, domatesin kilosu tarladan tüketiciye çok farklı fiyattan geliyor’ yerine üretici birlikleri ile üretici kooperatifleri ile üretimdeki arzın direkt tüketiciye gönderildiği kanalların korunması lazım. Bununla ilgili jeotermal seracılığın gelişmesi noktasında biz de derneğimiz olarak adımlarımızı atıyoruz. Bu noktada krediyi teşvik ve destek sistemlerinin daha da iyileştirmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum” dedi.

“Domates üretiminde dünya dördüncüsüyüz”

Başkan Müslim Yanmaz’ın konuşmasının ardından tedarik ve destek firmaları yaptıkları konuşmalarda seracılığın gelişmesi yönünde yaptıkları çalışmaları değerlendirdi. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar’ın ihracat değerlendirmelerinin ardından çalıştayın son konuşmacısı olan Akdeniz Üniversitesi Bitki Koruma Fitopatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hüseyin Basım, seracılıkta yaşanan hastalıklar ve mücadeleleri ile ilgili önemli bilgiler verdi ve soruları cevapladı. Türkiye’de en fazla üretimi yapılan ürünün domates olduğunu ve örtü altı ve açık alanda toplamda da 13 milyon ton domates üretildiğini, dünyada ise bu üretimle Çin, Hindistan ve Amerika’nın ardından dördüncü sırada olduğumuzu belirtti.

Çalıştayın ardından katılımcılar Manavgat’ta bulunan Hatipoğlu Seracılığa ait seraya giderek yeni domates türleri ile ilgili inceleme yaptı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ