115 Yıldır hareket eden deprem sütunları ilçe halkına güven veriyor
TOKAT’NIN NİKSAR İLÇESİNDE ABDULHAMİT HAN TARAFINDAN İNŞA ETTİRİLEN, GÜNÜMÜZDE BELEDİYE BİNASI OLARAK KULLANILAN TARİHİ YAPIDAKİ DEPREM SÜTUNLARI 115 YILDIR HAREKET EDİYOR.
Tokat’nın Niksar ilçesinde Abdulhamit Han tarafından inşa ettirilen, günümüzde belediye binası olarak kullanılan tarihi yapıdaki deprem sütunları 115 yıldır hareket ediyor.
Tokat’ın Niksar ilçesinde 1904’lü yıllarda yapımına başlanılan ve II. Abdülhamit döneminde açılışı yapılarak hükümet konağı olarak kullanılan, 2010 yılından itibaren ise restore edilerek Belediye Hizmet binası olarak kullanılmaya başlanan binanın girişinde iki yanında bulunan silindir şeklindeki kendi ekseninde dönen 4 sütun dikkat çekiyor. Mühendislik harikası olarak gösterilen döner sütunlar depremde binanın hasar görüp görmediğinin tespitinde önemli rol oynuyor. Sütunların hangi amaçla yapıldığını öğrenenler şaşkınlıklarını gizlemezken, hatıra fotoğrafı çekinmeyi ihmal etmiyor. Niksar Belediye Başkanı Özdilek Özcan, 2003 yılında Kültür Bakanlığı ile yapılan protokolle Niksar Belediyesine 49 yıllığına kullanma hakkı devredilen binanın kapı girişinde bulunan silindir şeklindeki dönen sütunların yapılış amacının depremlerde binanın yerine oturup oturmadığının tespiti olduğunu söyledi.
1904’lü yıllarda yapımı başlanan binanın 4 yıl sonra tamamlanarak II. Abdülhamit döneminde Niksar’a hizmet etmeye başlamış olduğunu belirten Başkan Özcan, tarihi binada dört adet silindir şeklinde sütunun dikkat çektiğini kaydetti. Tarihi binadaki 4 sütundan 3’ünün dönmeye devam ettiğini ifade eden Başkan Özcan, “Dört sütundan bir tanesinde oturma var dönmüyor. Bunun sebebi binanın oturmasına bağlı. Yer hareketleri özellikle deprem hareketlerinden sonra binanın eksenlerinden oturmadan kaynaklı bir sütun dönmüyor. Diğer üçü dönüyor. Bu tabi ki bir sütun görsellik anlamında bir şeyler ifade ediyor. Çok özenle kesilmiş, silindir şekli verilmiş, içerisinde bir boşluk var ki hem alt hemde üst ayak etrafında dönme ekseni verilmiş. Bu taşın kesilmesi de de kolay değildir doğadaki granitten, elmastan sonra üçüncü sert taştır. Buna bu şekilde işçilik verip bu şekilde silindir haline getirip tek ana kayadan yapıldığı da gözlemleniyor. Böyle bir taşı yapmak, büyük bir emek, zaman ve ustalık gerektiriyor” dedi.
Tarihi binadaki sütunları deprem sütünü olarak adlandırdıklarını ifade eden Başkan Özcan, “Depremden sonra binada bir oturma varsa dönmüyor, bu da binanın oturduğu anlamına geliyor. Yapılacak hesaplarla binanın neresinden oturma sağladığını da tespit etmek mümkün. Bu haliyle giriş portalı olarak da çok güzel düşünülmüş ve tamamen bölgenin taşı olan halk arasında Karataş diye ifade edilen bazalttan böyle görkemli bir giriş tasarlanmış. Hemen altta gergi halatları var. Bu gergi halatları hem alt eksenlerde hemde üst eksenlerde binanın dar ekseni boyunca uzatılmış. Bu eksendeki duvarla diğer eksendeki duvarlar birbirilerine tutturulmuş ki depremde birlikte hareket etsin diye. 1904’lü yıllarda yapılmış bu bina tekniği ile teknoloji ile de o günkü imkan ve şartlara göre düşünüldüğünde gerçekten çok özenle özellikle çok özenilerek ve inşaat tekniklerinin hangi seviyede olduğunun çok özel bir örnek teşkil ediyor. Ecdadımızdan Allah razı olsun, ikinci Abdülhamit döneminde yapılan bu eserin bize kazandırılmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Şu anda bu binada Niksar halkına burada hizmet etmek, şerefi onuru taşımak bizim için de büyük bir gurur meselesi. Burada bir ruh var, yani ecdadın ruhu var. Şu anda üzerinde bulunduğumuz yer de 1915 yılında İzmir’in işgalinin telin edildiği yani bir telgraf çekilerek protesto edildiği ve o günkü eşrafın fotoğraf çekindiği yerde burasıdır. Böyle bir tarihi mekan. Allah bize bu mekanda hizmet etmeyi nasip etti, Allah inşallah hemşehrilerimize layık olmayı da bize nasip eder” diye konuştu.