1 ayda sarkma olmadan 19 kilo verdi
1,5 AY ÖNCE KİLO VERMEK İÇİN AKUPUNKTUR TEDAVİSİ İÇİN GELDİĞİNİ ANLATAN FATMA ÜLKER KÖKEN, AKUPUNKTUR , MEZOTERAPİ, SOĞUKLİPOLİZ, ELEKTROLİPOLİZ VE OZON İLE ÇOK KISA SÜREDE 19 KİLO VERDİĞİNİ VE SIKILAŞTIĞINI ANLATTI.
Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Geleneksel Tamamlayıcı ve Tıp Ünitesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Emelnur Güney’e başvuran Fatma Ülker Köken, 1 ayda vücudunda hiç sarkma olmadan 19 kilo verdi.
Fatma Ülker Köken isimli hasta 1 aylık sürede akupunktur , mezoterapi, soğuklipoliz, elektrolipoliz ve ozon tedavi ile 19 kilo verdiğini ve sıkılaştığını anlattı. 110 kilodan 91 kiloya düşen Köken, “Çocukluğumdan beri kiloluydum, evlenince kilo aldım yeniden ve artık bu kilolarımdan kurtulmak istedim. Doktorumuz Emelnur Hanım, akupunktur ile iştahımı kontrol altına aldı, kendime güvenerek yaşam tarzımı yönetmeyi öğretti. İnsülin direncim vardı, onu da kontrol altına aldı, doğru beslenmeyi öğretti, bol bol yürüyüş yaptım. Yağ, kas ve su analizlerim takibe alındı. Elektrolipoliz, akupunktur, mezoterapi, soğuklipoliz ve ozon tedavisi yapıldı. 110 kilo ile gelmiştim, şu anda 91 kiloyum. Kilo vermeye devam ediyorum. İlk hedefim 85, sonra da 70 kilo olmak. Bu zaman boyunca diyet ve spor da yaptım. Spor sonucu yaşadığım açlık hissi akupunktur ile baskılandı. Kilo verdikten sonra hayatımda çok şey değişti, arkadaşlarım ve çevremdeki insanların tepkisi çok güzel oluyor. Olmayan kıyafetlerim tam gelmeye başladı. İnatçı ve bölgesel yağlardan kurtulmak için tıbbi ve tamamlayıcı tıp desteği almak önemli ve gerekiyor. Çok memnunum ve çok mutluyum. Yolumuza Dr. Emelnur Hanım’ın desteği ile devam ettiğimizde çok daha başarılı olacağıma inanıyorum” dedi.
“Sarkmalardan korkmuyoruz”
Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Emelnur Güney, daha yolun başında olduklarını ifade ederek, “Fatma Hanım ile 1,5 aydır birlikteyiz, 19 kilo verdi, 2 seans arasında bile 4 kilo verdiği zamanlar oldu. Azmetti ve yeni bir yaşam tarzı benimsedi. Önce kendine inandı ve güvendi başarı da ardından geldi” dedi.
Fatma Ülker Köken kendisine başvurduğunda önce vücuttaki yağ, kas, su analizini ve vücut ölçümlerini aldıklarını, kan değerlerine bakarak vitamin, mineral eksikliği yönünden destekleyici tedavi de verdiklerini aktaran Güney, “Sonrasında bir yaşam tarzı öneriyoruz, beslenme şekli belirliyoruz. 21 gün insan davranışının yerleşmesi için oldukça önemli nörolojik bir süreçtir. 21 gün aynı davranışı sürdürürseniz bu davranış kalıcı hale geliyor ve yaşam tarzı oluyor. Fatma Hanım da istikrarlı bir şekilde doğru beslenmeyi sürdürdü ve yaşam tarzını belirledi” şeklinde konuştu.
Fatma Ülker Köken’e soğuk lipoliz, elektrolipoliz, mezoterapi, kulak akupunkturu, vücut akupunktur ve ozonterapi yaptıklarını aktaran Dr. Güney, şunları kaydetti:
“Akupunktur ile iştahı kontrol altına aldıktan sonra soğuk lipoliz ile vücuda bölgesel yağlar açısından müdahale ediyoruz. Bu cihazda karın, iç bacaklar, bel gibi ihtiyacı olan bölgeye özel vakumlu başlıklar var. Buralara eksi 9 derece soğuk uygulama yaparak donduruyoruz. Yağ hücreleri ’apopitoz’ denilen hücre ölüm sürecine giriyor ve 3-6 arasında kalıcı olarak ölüyor. Soğuk lipolizin uzun süreli yağları parçalayıcı etkisi var. Tek seansta bile 3-8 santimetre arası bölgesel incelme oluyor. İlk seansta vakumun içindeki yağların yüzde 20-40’ı parçalanıyor. 3-6 ay arasında ise yüzde 40-60 yağ hücreleri parçalanıyor” dedi.
Soğuklipolizin Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylı, etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir işlem olduğunu belirten Dr. Güney, “Yağ miktarında bu azalma devam ederken bir yandan da kişinin yeni yağ hücresi oluşturmaması gerekiyor. Bu dönemde kulak ve vücut akupunkturu, mezoterapi, ozon terapi, elektrolipoliz gibi yöntemler de uygulayarak kombinasyon tedavisi yapıyoruz. Beslenmesine dikkat etmesini öneriyoruz. Soğuklipoliz vücutta yağı azaltırken, ciltte sarkmaların oluşmasını da engelliyor, çünkü cildin altındaki kollajenleri de sıkılaştırıyor, cildi eski elastikiyetine kavuşturuyor. Elimizde çok güzel başka destekleyici yöntemlerimiz de var; elektrolipoliz,hifu-lipo vb ile sarkmalar düzeliyor, altın iğne radyofrekans ile çatlaklar yok oluyor, gerekirse kollajen enjeksiyonları da yapabiliyoruz” dedi.
7-10 gün aralıklarla hastanın takiplerini yaparak yağ, kas ve su oranlarına baktıklarını dile getiren Dr. Emelnur Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer yağ oranlarında istediğimiz azalma yoksa o zaman mezoterapi yapıyoruz, bu işlemde içinde doğal ilaçlardan oluşan bir yağ yakıcı kokteyl var, bunu istenilen bölgeye uyguladığımızda yavaş yavaş yağlar parçalanıyor. Diyelim ki ölçümlerde kas kaybı yaşandığını gördük; o zaman da elektrolipoliz yöntemi uyguluyoruz. Elektro akupunktur cihazı ile yapılan yağ yakma işlemine elektrolipoliz diyoruz. Böylece kaslarda sıkılaşma sağlanıyor. Elektrolipoliz işleminde saç teli kadar ince iğneler yağ dokusunun içine yerleştiriliyor. İğneler acıtmayacak kadar incedir. Bu işlem ile yağlar yanarken, bir yandan kaslar uyarıldığı için sıkılaşma sağlanıyor. Eğer ki zayıflama süreci sonunda çatlaklar oluşursa altın iğne radyofrekans yöntemiyle bunlardan kurtulmak mümkündür. Hifu-lipo dediğimiz cihazda ultrasonik ses dalgaları ile yağlar parçalanırken kollajen lifler de sıkılaştırılıyor. Gerekli olduğu durumlarda kollajen enjeksiyonu ile sıkılaştırma da mümkündür.”